2021/03/07

"İnsan Bırakılmışlığında Ölüme Yazgılıdır Ve Varoluşunu Buna Göre Gerçekleştirmelidir"

   

Aralık 2017

      "İnsan yaşam güdüsü ile ölüm güdüsünün gerginliğinde yaşar. Bu gerginliğin sonucu olarak ortaya çıkan enerji, edim yapıp etmelerimizdeki enerjidir. Heidegger'e göre, biz bu yaşam enerjimizi ölüyor olmaklığımıza borçluyuzdur. "Haz İlkesinin Ötesinde" metninde Freud bize der ki, "İnsan süperego, ego, id güdüleri bakımından eylemesi gerektiğinde iki temel ilke eşliğinde eyler. Birinci ilke, Haz İlkesi'dir. Fakat sadece bize haz veren şeyleri yapamayız. Bu nedenle ikinci ilke olan Gerçeklik İlkesi devreye girer". Bunun sonucu olarak Sartre "İnsan haz ilkesi ve gerçeklik ilkesi arasında hep bir ekonomi işletir" der. Sartre'a göre özü ya da ne'liği bir duruma sokacaksak insanın eylem yaptığı durumlardaki kavramlara bakarak yapacağız. İnsan, insan hakkında ne düşündüğü ile değil, ne yaptığı ile bilinir. Yapıp etmelerin insandan anladığın şeyi gösterir. Yapıp etmelerin aynı zamanda başka bir şeyi ya da şeyleri yapmadığını da gösterir. "İnsan hep kendindedir".
     Ben Rozerin Binici. 23 yaşındayım. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Felsefe Bölümü son sınıf öğrencisiyim. Beyoğlu Kasımpaşa Stadyumu'nun bulunduğu caddede Boğaziçi PDR'den biriyle yaşıyorum. Kendisi yeni ev arkadaşım. Hazırlık öğrencisi ve evde pek fazla durmayan biri. Haftanın üç günü görebiliyorum diyebilirim. Üç yıldır da hazırlıktaymış zaten.Şu an evde değil. Hatay'da-memleketinde yani-. Konumuzda o değil zaten, benim. Peki ben kimim? Bu sorunun cevabı yok çünkü "ben yokum" demek değil bu. Ben varım. Zamanla birlikte varım. Ölüme doğru olan varlığım, ölümle son bulduğunda kim olduğumu toplam yapıp etmelerim yoluyla öğrenebileceksiniz-tabi benim çemberime dahilseniz ya da ben vakti evvelinde dahil olmuşsam sizinkine-. Ben ise yaşayarak görüyorum kendimi. Bu yüzden yazıyorum ya zaten. Yapıp ediyorum, yazarken de görüyorum zamana sıkışmış kendimi-tarih bağlamında çünkü Gadamer'in deyimiyle "anlamak kendi tarihsel etkisi altında gelişir."-.
     Dört yıldır Arjantin Tango yapıyorum. Bu yaz Han Karaköy'de çalışarak kazandığım paranın kalanını zevkle harcayacak bir yer buldum-paramızı neye harcadığımız da bizim kim olduğumuzu gösterir ☺-. Tangolic'te sevgili Ilgın Tetikcan'ın Kadın Tekniği Semineri'ne katıldım. İki ay sürdü. Haftada bir gün. Ama o kısa süre bile bu yoğun dönemde dansım adına bir şeyler yapabildiğim için mutlu etti beni. Bir de dansın ben de hipnoz etkisi yarattığını düşünüyorum. Acayip iyi geliyor. Sanki beynimin dolaplarını düzenliyorum adımları takip ederken.
     Yarıyıl tatilindeyim. İkinci dönem sonunda okulum bitmiş olacak. İkinci dönem bir lisede formasyon için öğretmenlik stajımı yapacağım aynı zamanda. Formasyon eğitimi aldığım yer Yıldız Teknik Üniversitesi, beni hangi okula atadıysa artık orada ilk tecrübemi gerçekleştireceğim. Heyecanlıyım. Bitirme çalışması için tez konum "Hermeneutik". Özel olarak bir başlık seçebilmiş değilim ve tez hocam Kaan H. Ökten.
     Geçen yıl Gönül Ülkü Gazanfer Özcan Sahnesi'nde tiyatroya başlamıştım. Bu yıl yine uzak kaldım. Sahneyi seviyorum. Özlüyorum. Mezun olunca tiyatroya bir yerden başlamak istiyorum. Hayatımın bir parçasında yer alsın istiyorum. Para kazanmam lazım. Ve çalışmam..Felsefeyi seviyorum. Öğrenmek ve ânı hakkıyla yaşamak istiyorum.

Şubat 2018
 
     Çarşamba günleri Pera Sanat'da öğrencilere ücretsiz giriş hakkı var. Bu çarşamba "Bana Bak" sergisine gittim. Ekranın birinde, bir insan yüzü, bir el tarafından çiziliyorken bir yandan da siliniyordu. Yüzü anlar gibi olduğunuzda, silinmiş yarısının üstüne el çizmeye devam ediyor ve başka bir surat beliriyordu. Beliren suratı anlamaya başladığınızı zannettiğinizde, bir yandan da silindiği için eli takip ediyor; ama başka bir suratla karşılaşıyordunuz. Asla emin olamadan oluş ve yok oluş arasında bir boşlukta geziniyordunuz. Bu aralar benim hayatı algılama şeklim de öyle işte: "Başlıyor" diyorum, başladığını hissetmemden kısa süre sonra bitiyor. Neyi bitirdiğimi unutuyorum bir diğeri dikkatimi üzerine çekerken.  Yoruldum yahu! Bu deftere böyle başlamak istemezdim. Ama ben bir nokta gibi sabit değilim. Olmakta olan ben her an değişmekte. Sabah okulun ilk günü. İstanbul'a gelişimin ilk yılı hariç -ikinci yılın da bir kısmı- değişmeyen şeylerden biri de okulun ilk gününün beni hep heyecanlandırıyor olması ☺. Bu biraz daha farklı bir heyecan çünkü lisansta öğrencilik hayatımın son dönemi ve de en yoğun dönemi; yedi ders, bitirme çalışması, formasyon dersleri-haftada iki gün pazartesi ve salı, saat 17.00-22.00 arası-, formasyon stajı-Esenler Atış Alanı Anadolu Lisesi'nde hafta da bir gün, bir iki saat-. Programım böyle ☺ Bitirme Çalışması için Kaan Hoca'nın verdiği kitabın-Cogito'nun Hermeneutik sayısı- son sayfalarına geldim ve henüz neyin ya da kimin hermeneutiğini yapacağımı seçebilmiş değilim. Yarına bitmiş olacak. İçimdeki ses "Heidegger Heidegger" diye fısıldıyor ama dediğim gibi, şu kitabı bitirip ona göre bir değerlendirme yapacağım. Pedagojik Formasyon Programı'nı ve stajımı tamamlayıp sertifikamı aldığımda, bitirme çalışmamın sunumunu yapıp mezun olduğumda ne olacak? Öncelikle dinlenmek istediğim kesin. Bir haftalığına da olsa denizi olan bir şehre gidip nefes almalıyım.
     



Kaynakça

*20.yy Felsefesi I, Doç. Dr. Özge Ejder, 2017 Ders Notlarım.

Varlık ve Zaman, Martin Heidegger, Çeviren: Kaan Harun Ökten, Alfa Yayıncılık, İlk Baskı: 2018.
Varlık ve Hiçlik, Jean Paul Sartre, Çeviren:Turhan Ilgaz-Gaye Çankaya Eksen, İthaki Yayınları, İlk Baskı: 2009.

*Hermeneutik, Cogito, Sayı:89, 2017.


Ek: Kapak fotoğrafındaki defter, Aralık 2017 ve Şubat 2018 yazılarımın yer aldığı, zihnimin aktığı yer.


Tahta Kalem

Telif Hakkı©2020-2021 Tahta Kalem. Tüm Hakları Saklıdır. Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak, ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://tahtakalem01.blogspot.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir.

Copyright © 2020-2021 by Tahta Kalem. All Rights Reserved. Permission is given to copy and distribute this material, provided the content is copied in its entirety and unaltered, is distributed freely, and this copyright notice and links are included. https://tahtakalem01.blogspot.com/





İnsanların Ağaçlar Gibi Kökleri Olmadığından Ordan Oraya Savrulup Dururlar

            Apartmandan çıkar çıkmaz kapıda Cihangir Meydan'ın köpekleri karşılıyor beni. İnsan sürekli bir yerden bir yere gidince ve k...